Direk aprona girip ucaga gidiyorsun. Bagajini ucagin altinda muavine veriyorsun. Ucakta bos buldugun koltuga oturuyorsun. Ucreti hostese verip bileti kestiriyorsun. Inecegin duraktan once dur butonuna basiyorsun. Tabi ucaklarin on caminda gidecegi yer yaziyor ona gore seciyorsun. Yine de bu ucak nereye gider diye soruyorsun, pilot yardimci oluyor.
Yeni havalimani yolcu trafik duzeni. Zamandan, mekandan her seyden tasarruf. Nostaljik biraz.

Bu hafta ofiste bir Libya klasigi yasandi. Once ofis girisindeki bekleme alanina bir kahve makinasi koyuldu. Makina birkac gun atil vaziyette bekledi. Arkasindan makinanin onune bir masa koyuldu, uzerine ortuler serildi. Bir ya da iki gun de oyle bekledikten sonra masanin uzerine bardaklar, kasiklar ve bir paket filtre kahve koyuldu, sandalye getirildi. Ve gecen sabah ise geldigimizde artik kahve makinamizin bir operatoru vardi.
Gorevi, kahve makinesindeki 5 tustan birine basarak, kahve talebinde bulunan sahisa diledigi kahveyi vermek. Gorevini de buyuk bir sevkle ve severek yapiyor. Coffee Machine Operator.

Burasi Libya Arap Halk Sosyalist Cemahiriyesi, burada istihdam sorunu yok!

Dunyanin en prestijli mimarlik odulu olarak kabul edilen Pritzker Prize, bu yil Peter Zumthor’un oldu. Bu vesileyle, ben de Peter Zumthor’un uzun zamandir aklimda olan olaganustu Therme Vals Spa merkezinin fotograflarini sizlerle paylasmak istiyorum. Gidebilirsem kendi fotograflarimi da paylasirim :)

image005.jpg
image006.jpgimage007.jpg

Bina 1996 yilinda, Peter Zumthor tarafindan Isvicre Graubunden Kantonundaki termallerden birine, otel ve spa olarak yapilmis.

image008.jpgimage010.jpg
image011.jpg

Mistik havasi; dag-tas-su konsepti, buharli havada ortaya cikan isik oyunlari gorulmeye deger. Eğer cennet varsa böyle bir yer olsa gerek.

image012.jpg

Kaynak: Archdaily, Yapi.com.tr