Şantiyemizdeki güvenlik uygulamalarından biri de iş yerine girip çıkarken kart basmak. Ama kart basmadan kapıdan giremezsiniz diye bir şey yok, sadece saat kaçta girip çıktığımızı kontrol ediyorlar. Kart okuyucu da taa koridorun öbür ucunda, mimari ofise oldukça uzak. Dolayısıyla o tarafa doğru zaten gidiyorsanız, bazen başkasının kartını da basmak durumunda kalabiliyorsunuz. Tabii doğal olarak bu, şirket kurallarına göre yasak.
Dün akşam iş çıkışında ilginç bir hadise yaşadım. Kart basmak üzere okuyucuya giderken, üstüm olan bir bayan yöneticinin kartını da aldım. İki kartı da okuyucuya tutarken Libyali güvenlik görevlisi beni izliyordu.
Daha önce de iki kart birden bastığımı görmüştü. O zaman kendisine bunu ‘müdürümün’ istediğini, yapabileceğim bir şey olmadığını açıklamıştım. Beni ikinci kez aynı şeyi yaparken görünce dayanamayıp çok temiz bir İngilizceyle atıldı:
‘Afedersiniz hanımefendi ama bence müdürünüz kendi kartını kendi basmalı!’
Ben de ‘kendisine ileteceğimi’ söyledim. (I will tell her)
Birden ifadesi yumuşayan güvenlik görevlisi:
‘Aa pardon müdürünüz bayan mıydı? Tamam o zaman önemli değil. İyi akşamlar.’ dedi ve uzaklaştı.
Artık bayanlara çok güvendiğinden mi, saygı duyduğundan mı yoksa bayanları önemsemediğinden mi öyle dedi bilemiyorum. Libya’da bulunmuş olanlar daha doğru tespit yapacaktır, bu arada benim de şaşırmamayı öğrenmem gerek :)