Çoğu insana saçma gelen sorular sorarak etrafta dolaşıyorum: 6 ne renktir? Perşembe hangi cinstir? Sizce 5 yeşil midir yoksa kırmızı mıdır? O kadae heyecanlıyım ki. Kendim gibi birilerini bulmam gerek. Tahmin ettiğimden daha çok olumlu cevap alıyorum: 6 tabi ki sarıdır başka ne renk olabilir ki? Çarşamba yeşildir, Mayıs erkektir. Bazıları ise ‘delirdin mi?’ der gibi bakıyor. Libya’da yaşamak yaramadı herhalde diye düünüyorlardır eminim. Olumlu cevap verenler ise bütün sayıların bir rengi olduğundan o kadar emin ki. Bunun çok saçma olduğunu düşünen insanlar olduğunu tahmin bile edemiyorlar. Çünkü onlar birer SİNESTEZİK. Tıpkı benim gibi.
Sinestezi bilimsel kaynaklarda bir tür algı yanılsaması olarak geçiyor. Basitçe, beyinde veri iletimini sağlayan sinapsların bolluğu ve birbirine yakınlığıı nedeniyle aynı anda çalışması sonucu ortaya çıkan durum. Örneğin beynimizin sayıları algıladığımız kısmı, renkleri algıladığımız kısmıyla aynı anda harekete geçiyor ve belli sayıları bize hep aynı renkte algılatıyor. Aslında bu olay bebeklikten çocukluğa kadar her insanda yaşanırken, sinapsların azalmasıyla birlikte büyüdükçe ortadan kayboluyor. Bu nedenle yetişkin insanlarda sinestezi bazı araştırmacılara göre 25000 kişide 1 denecek kadar seyrek, bazılarına göre ise 200 kişide 1 sıklıkta.
İşin ilginç yanı, Sinestezi bilimsel olarak bir ‘hastalık’ olarak nitelenirken, sinesteziklerin çoğu bunu harika bir deneyim olarak görüyor. Dahası bu insanların tamamına yakını, bir farklılıkları olduğunun bilincinde bile değil.
Benim sinestezi ile tanışmam EkşiSözlük’ün sol sütununda günün başlıkları arasında ‘Sinestezi‘yi görmem ile başladı. O güne kadar benim için tüm sayıların, günlerin, ayların, hatta mevsimlerin bir rengi ve bir cinsiyeti, bazılarının da karakteri ve daha başka özellikleri vardı. Ancak ben bunun bana özel bir durum olmadığını, zaten her insanda bunun var olduğunu sanıyordum. Bu benim Elma dediğimde gözümün önüne Elmanın görsel olarak gelmesi kadar doğal bir şeydi.
EkşiSözlük’te aynen şöyle deniyordu: […] sahip olanların, herkesin kendileri gibi olduğunu düşündükleri ve hatta öyle olmadığını öğrenince büyük şaşkınlıklar geçirdiği, kandinskyde varolmuş olma olasılığının gayet yüksek olduğu algı farklılığı.. özenilesi durum.. renkleri duymak, sesleri görmek, şekillerin tadını almak.. […] Kandinsky de sinestezi olduğunu ben de düşünüyorum, ayrıca İspanya gezisinden sonra yine bir ressam olan Joan Miró’nun da sinestezik olduğundan neredeyse emin oldum. Yazılanları okuduktan sonra, daha çok araştırma yaptım, sinestezi hakkında birçok kaynağa ulaştım, çeşitli bilimsel testlere katıldım. Bazı insanlarda sinestezinin çok yoğun olduğunu, hatta günlük yaşamı etkileycek kadar hissedilidğini öğrendim. Bendeki sinestezi ise yalnızca bir şey okurken, ya da hafızamı zorlayıp bir dizi sayıyı hatırlamam gerektiğinde ortaya çıkıyor. Bunun dışında sinestezinin gruplara ayrıldığını, bazı insanların sayıları renkli görürken, bazılarının sesleri renkli duyduğunu, bazıları için kelimelerin ya da seslerin tatları olduğunu, kimileri için de her bir sayı, renk ve kokunun uzayda yerleri olduğunu öğrendim. Solaklarda daha çok rastlandığı da bilimsel olarak kanıtlanmış. (Ben de solağım).
Kim ne derse desin sinestezi herkesin yaşamasını dileyebileceğim muhteşem tecrübelerden biridir. Dünyayı renkli algılamak gibisi var mıdır?
Yeni başlayanlar için sinestezi kaynakları şöyle sıralanabilir :)
Vikipedi – Sinestezi
Sosyal bir Fenomen: Sinestezi
Bilim ve Teknik – Sinestezi: Renkleri Duymak, Şekilleri Tatmak
Adam Fawer – Empati
Jeffrey Moore – Sinestezya
Radikal – Tuz köşeli, 5 mavi , A kırmızı…