Sinesteziyi Faydali Fenomen (ff) olarak adlandirirsak; ff’in gorulme sıklıgının gucune orani, sinestezinin faide katsayisini verecektir. (?) Şöyle ki, gecen hafta askim bilgisayara format attigi icin, Firefoxtaki StumbleUpon add-on’u silinmis. Tekrar yukleyince account icin kullanici adi ve sifre soruyor dogal olarak. Kullanici adimi biliyorum, ancak bir seneyi askindir – meşgul beyinler için uzun bir zaman – sifreye ihtiyacim olmadigi icin Stumble’in verdigi sifreyi ilk basta hatirlayamadim. Ama sonra sinestezim bana yardimci oldu :) Diyelim ki sifre “molimbo” olsun. Sifrenin sarimtirak bir renge sahip oldugu zaten aklimda. “L” ve “i” harflerinden dolayi sari olarak algiliyorum kelimeyi. Ama mavi-mor bir seyler de var sanki diye dusunuyorum icimden. Sonra aklimdan sari, mavi ve mor harfleri gecirince, sifre direkt gozumun onunde beliriyor. MOLiMBO!
Tugce Hanim basiniz göğe mi erdi sifreyi hatirlayinca? Hayir efendim gayet mail adresime sifreyi tekrardan yollatirabilirdim. Ama insan mutlu oluyor iste hala bunamadim diye. Evet ben bir deliyim, beynimin ici de renkli bir copluk gibi.
Tag: synesthesia
Empati Bitti
Empati’yi bitirdim sonunda. Son sayfaya kadar merakla okunan kitaplardan. Olasiliksiz’in yorumlarina da bakilirsa Adam Fawer surukleyicilik konusunda basarili. Yazimin bundan sonrasi bastan asagi spoiler benden soylemesi.
Kitapta cok tekrarlanan bi cumle vardi. Birileri birilerini bogdugunda: Gozlerinin onunde siyah noktaciklar yanip sonmeye basladi. Nedense ben bu cumleye taktım. Her okudugumda nefessiz kalir gibi oluyorum. Bir de kitabin kapagindaki renk lekelerini, sinestezinin etkilerinden cok bu cumledeki noktaciklara benzetiyorum.
Beyin dalgalari konusunda bugune kadar ortaya atilmis teoriler ve Elijah ile Winter’in empatisinin bunlara baglanmasi basariliydi. Ozellikle sinesteziden bahsedilen her bolumu yutarak okudum. Kitabin en basinda bahsi gecen, Elijah’in yaptigi isi de yapmak isterdim dogrusu. Yuz ifadelerinden insan okumak. Ayrica etnik gruplasmalarin, liderligin ve ortama uyum saglama surecinin yayilan frekanslara baglanmasi da cok isabetliydi. Bir de beyin hucreleri arasinda birlestirme problemi, zihnin nerede olustugunun bilinmemesi gibi seyleri ogrenmek de heyecan vericiydi. Ayna noronlarin asiri gelismesi sonucu meydana gelen empati aciklamasi da ilgincti. Abartilmis sinestezim olsun istemezdim heralde. Ama empati gordugum yerde kesin kosarak kacicam bundan sonra. Empat diye bir sey gercekten var midir bilmiyorum, ama cidden korkutucuymus.
Aslinda kitap cok da bekledigim gibi cikmadi. Ne bekliyordum bilmiyorum ki. Ilk basta daha bilimsel gerçeklerden bahsederken sonlara dogru biraz fazla Da Vinci Sifresi’ne benzemeye basladi. Papalar, kardinaller, hristiyanliga karsi cikanlar, Stevie’nin her turlu bilgiye iki tiklamayla ulasmasi vs.vs. Bir de kitaba bu kadar cok multi-dahi biraz fazla geldi. Zekadan bu kadar yogun bahsedilen bir kitapta daha zekice bir son beklerdim ozetle.
Yine de benim icin cok degerli bir kitap, cunku populer yayinlar arasinda sinesteziye bu kadar cok yer veren -Sinestezya’dan baska-bir yayin bildigim kadariyla yok. Olsa fena olmazdi tabi. Sıradaki kitap: Jeffrey Moore – Sinestezya :)
Daha cok sinestezi daha cok sinestezi!
Renkli Algılamak
Çoğu insana saçma gelen sorular sorarak etrafta dolaşıyorum: 6 ne renktir? Perşembe hangi cinstir? Sizce 5 yeşil midir yoksa kırmızı mıdır? O kadae heyecanlıyım ki. Kendim gibi birilerini bulmam gerek. Tahmin ettiğimden daha çok olumlu cevap alıyorum: 6 tabi ki sarıdır başka ne renk olabilir ki? Çarşamba yeşildir, Mayıs erkektir. Bazıları ise ‘delirdin mi?’ der gibi bakıyor. Libya’da yaşamak yaramadı herhalde diye düünüyorlardır eminim. Olumlu cevap verenler ise bütün sayıların bir rengi olduğundan o kadar emin ki. Bunun çok saçma olduğunu düşünen insanlar olduğunu tahmin bile edemiyorlar. Çünkü onlar birer SİNESTEZİK. Tıpkı benim gibi.
Sinestezi bilimsel kaynaklarda bir tür algı yanılsaması olarak geçiyor. Basitçe, beyinde veri iletimini sağlayan sinapsların bolluğu ve birbirine yakınlığıı nedeniyle aynı anda çalışması sonucu ortaya çıkan durum. Örneğin beynimizin sayıları algıladığımız kısmı, renkleri algıladığımız kısmıyla aynı anda harekete geçiyor ve belli sayıları bize hep aynı renkte algılatıyor. Aslında bu olay bebeklikten çocukluğa kadar her insanda yaşanırken, sinapsların azalmasıyla birlikte büyüdükçe ortadan kayboluyor. Bu nedenle yetişkin insanlarda sinestezi bazı araştırmacılara göre 25000 kişide 1 denecek kadar seyrek, bazılarına göre ise 200 kişide 1 sıklıkta.
İşin ilginç yanı, Sinestezi bilimsel olarak bir ‘hastalık’ olarak nitelenirken, sinesteziklerin çoğu bunu harika bir deneyim olarak görüyor. Dahası bu insanların tamamına yakını, bir farklılıkları olduğunun bilincinde bile değil.
Benim sinestezi ile tanışmam EkşiSözlük’ün sol sütununda günün başlıkları arasında ‘Sinestezi‘yi görmem ile başladı. O güne kadar benim için tüm sayıların, günlerin, ayların, hatta mevsimlerin bir rengi ve bir cinsiyeti, bazılarının da karakteri ve daha başka özellikleri vardı. Ancak ben bunun bana özel bir durum olmadığını, zaten her insanda bunun var olduğunu sanıyordum. Bu benim Elma dediğimde gözümün önüne Elmanın görsel olarak gelmesi kadar doğal bir şeydi.
EkşiSözlük’te aynen şöyle deniyordu: […] sahip olanların, herkesin kendileri gibi olduğunu düşündükleri ve hatta öyle olmadığını öğrenince büyük şaşkınlıklar geçirdiği, kandinskyde varolmuş olma olasılığının gayet yüksek olduğu algı farklılığı.. özenilesi durum.. renkleri duymak, sesleri görmek, şekillerin tadını almak.. […] Kandinsky de sinestezi olduğunu ben de düşünüyorum, ayrıca İspanya gezisinden sonra yine bir ressam olan Joan Miró’nun da sinestezik olduğundan neredeyse emin oldum. Yazılanları okuduktan sonra, daha çok araştırma yaptım, sinestezi hakkında birçok kaynağa ulaştım, çeşitli bilimsel testlere katıldım. Bazı insanlarda sinestezinin çok yoğun olduğunu, hatta günlük yaşamı etkileycek kadar hissedilidğini öğrendim. Bendeki sinestezi ise yalnızca bir şey okurken, ya da hafızamı zorlayıp bir dizi sayıyı hatırlamam gerektiğinde ortaya çıkıyor. Bunun dışında sinestezinin gruplara ayrıldığını, bazı insanların sayıları renkli görürken, bazılarının sesleri renkli duyduğunu, bazıları için kelimelerin ya da seslerin tatları olduğunu, kimileri için de her bir sayı, renk ve kokunun uzayda yerleri olduğunu öğrendim. Solaklarda daha çok rastlandığı da bilimsel olarak kanıtlanmış. (Ben de solağım).
Kim ne derse desin sinestezi herkesin yaşamasını dileyebileceğim muhteşem tecrübelerden biridir. Dünyayı renkli algılamak gibisi var mıdır?
Yeni başlayanlar için sinestezi kaynakları şöyle sıralanabilir :)
Vikipedi – Sinestezi
Sosyal bir Fenomen: Sinestezi
Bilim ve Teknik – Sinestezi: Renkleri Duymak, Şekilleri Tatmak
Adam Fawer – Empati
Jeffrey Moore – Sinestezya
Radikal – Tuz köşeli, 5 mavi , A kırmızı…