Hız kesmeyen sosyal ve kültürel faaliyetlerimiz kapsamında, önceki akşam Sabratha Antik tiyatrosunda (bkz. Sabratha) bir Opera izlemeye gittik. Tripoli’deki Fransız Kültür Merkezi tarafından düzenlenen, ofisimizden topluca servisle gidilen etkinlikte Bizet ve Offenbach’ın eserlerini izledik. Hava biraz soğuktu ama konser oldukça keyifliydi. Böyle aktiviteler de oluyor yani Tripoli’de… İlgililere duyurulur :)
Tag: Libya
Kum Fırtınası
Depremdi, seldi, öyle afetler yaşanmıyormuş Libya’da. Buranın tek doğal afeti kum fırtınasıymış. Bizim de birkaç kez karşılaşmışlığımız var kendisiyle. Gerçi Mısır’dan gelen arkadaşlar buradakinin kum fırtınası olmadığını söylüyorlar ama Mısır’daki kadar olmasa da, büyük kum tepeleri oluşturmasa da, günlük hayatı oldukça etkiliyor buradaki kum fırtınaları. Resimdeki fırtına, geçtiğimiz ayın sonlarında sahada işin durmasına neden olmuştu.
Burada kum rüzgarları genelde Mart-Nisan-Mayıs aylarında gerçekleşiyor. Libya’ya ilk geldiğimiz yıl, henüz hiç bu tarz bir afetle karşılaşmamışken Libyalı arkadaşlarla mevsimlerden bahsediyorduk. ‘İlkbahar gelse artık’ deyince hepsi şaşırdı, ilkbahar çok kötüdür! diye çıkıştılar. Kum rüzgarları yüzündenmiş, zamanla öğrendik :)
Kum fırtınası başladığında görüş yavaş yavaş azalıyor. Bir süre sonra göz gözü görmüyor. Evlerin panjurları teker teker kapanıyor. Dışarıdaki hayat azalıyor. Bunaltıcı, basık bir havayla birlikte gözlerinizi açtırmayacak kadar kumlu, sıcak bir rüzgar esiyor. Dev bir fırının içinde gibi hissediyorsunuz. Bir de ağzınızı ne kadar açmamaya çalışsanız da sürekli çıtır çıtır bir şeyler hissediyorsunuz dişlerinizin arasında. İş yerinde yemekler 1-2 gün kumlu çıkabiliyor, zaten buna engel olmak neredeyse imkansız. Alerjiniz varsa tavan yapıyor, hem tozdan hem de hapşırmaktan gözlerinizi açamıyorsunuz. Sadece psikolojik de olsa nefes darlığı çeken insanlar oluyor. Canım arkadaşım Hande’nin ilk Libya izlenimi gibi:
-Libya’yı nasıl buldun Handecim?
-Tozlu…
Vinita Karim Sergisi
Geçtiğimiz hafta Türkiye’de bulunmam nedeniyle biraz geç kalsam da, bir sergi duyurusu yapmak istiyorum. Vinita Karim isimli ressamın sergisi, daha önce de yazılarımda bahsettiğim Casa Lounge Art Gallery’de 20 Mart – 3 Nisan 2009 tarihleri arasında ziyaret edilebilir. Ben eserlerinin bir kısmını görme fırsatı buldum, çok beğendim. Bu aralar Tripoli’de olanlara duyurulur…
İmajların üzerine tıklayarak detaylı bilgi alabilirsiniz…
Herkes Bir Gün Tripoli’li Olacak
Her gün yeni bir Libya’da işe başlama haberi aldığımda aklımdan bu geçiyor. Bugün Libyalı bir arkadaşım ofiste yanıma gelip ‘Ben Türkçe öğrenmeye karar verdim, bana alfabeyi yazar mısın?’ dediğinde gururlanmadım değil. Herkes bir gün Tripoli’ye gelecek. Sonra markette gezerken rafların arasından Türkçe konuşmalar duyulacak, restoranda otururken yan masada Türkler tartışıyor olacak-ki bunlar çoktan olmaya başladı bile; sonra bir bakmışsınız ilk Türk marketi açılmış, ardından ilk Türk restoranı-ama kebapçı değil, bizim esnaf lokantaları gibi, leziz zeytinyağlılar filan yapıyor; sonra bir gün bir bakmışız ki raflarda beyaz peynir! :)
Bir ülkenin dünyaya açılışını izlemek herkesin hayatında karşılaştığı bir şey değil. Değişimin tam merkezinde Tripoli’de, bir ülkeye kapitalizm nasıl getirilir, o ülkedeki insanlar paranın gücünü (değerini diyemiyorum) nasıl öğrenir gözlemliyoruz. Doğrusu iyi mi oluyor kötü mü oluyor bilemiyorum, bir yandan çağdaşlaşmanın izlerini daha sık görmeye başlamışken diğer yandan paranın yavaş yavaş yönetimi ele geçirdiğini görmek biraz can sıkıcı.
Önceki yazımda (Tripoli’de 2 Yıl) ilk süpermarketin açılışını ve sevincimizi anlatmıştım. Bir kez daha buraya gelenler nelerle karşılaşacak, göstermek istedim ve biricik alışveriş merkezimizin içinden fotoğraflar çektim. Adı Suq El Talat. Beğenilerinize sunulur :)
Libya Hakkında
Libya’ya gelecek olan ve umutsuzca bilgi arayanlara dev bir hizmet daha :) ExpatBlog.com ‘a girip, Libya’yı arattığınızda karşınıza bir sürü bilgi çıkıyor. Fotoğraflara da buradan ulaşabilirsiniz.